Jump to content

Aseksüel Kaynak


kahve

Recommended Posts

Aseksüellikle ilgili Türkçe kaynakları bu başlık altında toplamaya karar verdim. Belki bu sayede AVEN'deki Türkçe bilenler birbirini tanıma fırsatı bulur.

NOT: Burda yayınlanan bilgilerin bazıları yoruma açık olabilir. Ve kesinlikle benim kişisel görüşümü yansıtmayabilir. Sadece bu konu ile alakalı Türkçe kaynak oluşturmak istiyorum. Zaten amaç bu konuyu tartışılır hale getirmek. Umarım kimse kimseyi kırmadan, seviyeli bir bilgi paylaşım ortamı olur...

kahve

Aseksüel, herhangi bir kimseye cinsel ilgi duymayan kişi. Bazen cinsel yönelim yoksunluğu olarak tarif edilir. Aseksüeller cinsel ilişkiye ilgi duymazlar, kimilerine cinsel ilişki tiksinti verebilir, kimileri ise cinselliği umursamaz. Aseksüellik, heteroseksüellik, eşcinsellik, biseksüellikle gibi cinsel yönelimlerden biridir. Aseksüeller doğuştan aseksüeller ve sonradan bunu tercih edenler olarak ikiye ayrılır. Bazı çalışmalara göre dünya üzerindeki insanların %1'i aseksüeldir.

Aseksüellik, bütün cinsel yönelimler gibi çok kompleks biyolojik ve sosyal nedenlere dayanabilir. 1994'te ABD'de %11.9 oranında yetişkinlerle yapılan araştırma sonuçlarına göre, erkeklerde %9.8, kadınlarda %13.6 hayatlarında hiç cinsellik yaşamamıştır ya da partnerleri olmamıştır.

Aseksüeller de duygusal olarak herhangi bir cinse veya kadına ve erkeğe ya da her cinse (transeksüeller, çift cinsiyetliler, cinsiyetsizler vb.) ilgi duyabilir; hiçbirine de duymayabilirler. Bununla birlikte cinsel yönelimi ne olursa olsun bütün insanların %90'dan fazlası hem kadına hem erkeğe duygusal ilgi duyar.

Birçok inanç cinsel isteklerden arınmayı ve cinsel isteklere sahip olmamayı bir nevi tanrısal ve insan üstü bir durum olarak görmüş ve aseksüel insanlar bir çok dinde kutsal kabul edilmiştir.

Tarihteki ünlü aseksüeller arasında; ressam Salvador Dali, bilim adamı Newton, felsefeci Kant ve Tüketici haklarının ilk savunucusu Nader yer almaktadır.

Kaynak

Link to post
Share on other sites

Sanal seks aseksüelliğe neden olur mu?

P.S. Only TWO Youtube videos can be visible for each post. This is the reason I posted my uploaded videos separately. Please do not change them!

Link to post
Share on other sites
Guest member25959

P.S. Only TWO Youtube videos can be visible for each post. This is the reason I posted my uploaded videos separately. Please do not change them!

haha, I totally forgot this. I saw the posts and thought ''Yikes, these needs merging''. 5 minutes later, ''oh shit, only 2 videos per post''.

Looks like we'll have to allow the multiple posts in this case. :P

Anyway, I was quite happy to see these videos. The Turkish AVEN forums have been down for some time now, it's great to see that there's still an asexual presence in Turkey.

Link to post
Share on other sites

P.S. Only TWO Youtube videos can be visible for each post. This is the reason I posted my uploaded videos separately. Please do not change them!

...

Anyway, I was quite happy to see these videos. The Turkish AVEN forums have been down for some time now, it's great to see that there's still an asexual presence in Turkey.

These videos are about asexuality. The speaker is psychologist and taking about asexuality in some topics. For example; "What is asexuality?" or "Is it permanent or temporary situation?" or demographic aspect of asexual people etc.

I'm planing to translate some AVEN data to Turkish under this topic and also some articles about asexuality. There is no enough information about asexuality in Turkish, maybe it can be useful for Turkish people. I am really busy but I hope other Turkish guys will contribute my tiny project.

Link to post
Share on other sites

Okies then.

I noticed the videos were unlisted, is there a reason for this? They could be added to this list.

Yep, I don't wanna people to sabotage my videos. However, you can still add my videos to your list. Here is the playlist:

I check that they are available.

Link to post
Share on other sites
  • 1 month later...

cok guZel bi paylasim tesekkurler ama turkiyede maalesef aseksuellerin hayatlari zor... insanin kendi gibi insanlarla tanisabilecegi bi site bile yok. Kuruldugunu sanip sevinmistim bi ara ama kaldirilmis sanirim :(

Link to post
Share on other sites

Teşekkürler arkadaşlar, keza sizde elinize geçen şeyleri buraya koymaktan çekinmeyin...

Eskiden bir Türkçe site vardı fakat kapandı. Belki bu başlık insanları toplamayı başarır. Yeterli çoğunluk olunca bu sayede ortak bir platform oluşturabiliriz. Nasıl olacağı biraz da katılmak isteyen insanlara bağlı. Mesela bir forum olabilir, bir Yahoo/Google Group olabilir. Ya da bir sosyal ağ olabilir; Facebook, Google+ gibi...

Tabi şöyle bir şeyde yapabilirz. Burda yeterince kaynak toplayınca bütün bunları bir blog vasıtasıyla yayınlayabilirz. En azından bu konulara meraklısı olanlar doğru şekilde bilgi edinmiş ve yönlendirilmiş olur...

Link to post
Share on other sites

evet kesinlikle ben de oyle dusunuyorum bi forum falan. Nasil olur da olmaz sasirdim da aslinda, yani ben de ciddi ciddi kendimi turkiyede tek falan saniyodum :)

Link to post
Share on other sites

bi de zaten turkce forum calismiyo en azindan burda topik acsan turkce adi altinda orda insanlar kendini tanitsa, ingilizce biliyorum ama tabiiki turkce daha hizli dusunuluyor ve yaziliyor :)

Link to post
Share on other sites

bi de zaten turkce forum calismiyo en azindan burda topik acsan turkce adi altinda orda insanlar kendini tanitsa, ingilizce biliyorum ama tabiiki turkce daha hizli dusunuluyor ve yaziliyor :)

Başlık açmak derken, yeni bir tanışma başlığı mı açalım diyorsun?

Link to post
Share on other sites
Kimse bilmiyor, ama aseksüel ve mutlu!

Şehvetin bir hap içinde satıldığı ve vücudun pazarlama aleti olduğu bir dünyada, hayatınızda hiç cinselliğe karşı zerre kadar ilgisi olmayan erkek veya kadın birisiyle karşılaştınız, böyle bir insanı tanıdınız mı? Hiçbir cinsellik istemeyen, yaşamayan ve yaşamayacak olan bir kimse çevrenizde oldu mu? Sağlıklı, genç, ama cinsellikle ilgisi olmayan?

Şehvetin bir hap içinde satıldığı ve vücudun pazarlama aleti olduğu bir dünyada, aseksüellik de ne ola ki? Aseksüel, yani cinsel olarak tarafsız... Hiç bir cinse cinsel arzu duymayan ve istemeyen...

Şüphesiz böyle bir insana "hastalıklı" olarak bakıldığını hemen tahmin edebilirsiniz. Cinsellik konusunda uzman doktorların da dünyanın pek çok yerinde bu insanları "tedavi"ye çalıştıklarını da kestirebilirsiniz.

Tıpkı homoseksüellerin sapkın kabul edilip tedavi edilmesi gereken insanlar olarak görüldükleri gibi...

Ama aseksüeller oldukça yaygın. Onların sesleri çıkmıyor, belki de cinsel açıdan tarafsız davrandıkları için... Oysa hepsi sağlıklılar, iş-güç sahibiler, gençler, yakışıklılar, güzeller... Ve aralarında da çıkarsız bir dostluk var...

Ülkemizde de aseksüel insanlar yaşıyor. Aseksüellik üzerine de birbirinden çok farkıl bir tartışma var... Ünlü kişiler, yaşlılıklarında artık seks hayatları bitince, içine girdikleri aseksüel durumdan büyük hoşnutluk duyduklarını ve hayatlarının önünde yeni bir pencere açıldığını belirtiyorlar.

Ülkemizdeki kullanımı üzerine bu sayfamızda bir yazı bulacaksınız, ama biz burada size, ABD'de örgütlü olan ve yeni yeni ortaya çıkan aseksüellerin liderleriyle yapılan ilginç bir röportajı sunuyoruz.

Bu aseksüel gençlerin lideri David Jay... Her halde David Jay olmak kolay olamaz yaşadığımız dünyada. 22 yaşında ve bugüne kadar kimseyle cinsel ilişkiye girmemiş. Kimseye karşı cinsel bir istek duymamış; asla duyacağını da sanmıyor.

David'inkine benzer hikayeler anlatan daha pek çok kimse var. Diğerlerinin, buluşma, öpüşme ve dokunma gibi duygulara nasıl ilgi duyduklarını anlayamadan büyümeyi anlatıyorlar.

Bugüne kadar bu insanlar, başkalarının da aynı şeyleri yaşadıklarını hiç düşünmeden, tecrit edilmiş hissediyorlardı.

İlk bilimsel araştırma

Ama şimdi, Jay'in kurduğu bir internet sitesi sayesinde birbirlerini tanıyorlar ve ortak bir temelde kimliklerini buluyorlar. Kendileri için "aseksüel" kelimesini kullanıyor ve çevrelerine ve ailelerine, bunun heteroseksüel veya eşcinsel olmak kadar doğal olduğunu anlatıyorlar.

Tişörtler ve broşürler bastırıyor, kendileriyle övünebilmeyi ve aseksüel olabilmeyi tartışıyorlar. Aslında yaptıkları; kusurlu, sakat veya cinsel olarak yetersiz olmadıklarını dünyaya yüksek sesle söylemek. Bundan böyle görmezlikten gelinmemesi gereken gerçek bir cinsel kimliğe sahipler.

Bundan birkaç ay önce olsaydı, bu kişilere "farklı" etiketini yapıştırıp dışlayabilirdik.

Ancak, kamuoyunda pek duyurulmayan veya ilgi çekmeyen kemirgenler ve koyunlar üzerine yapılan bir araştırma, memelilerdeki aseksüel davranışların o kadar da ender olmadığını ortaya koydu. İnsanın cinselliği üzerine çalışan bir araştırmacı, geçen Ağustos ayında, toplumdaki aseksüel kişilerin sayısı üzerine ilk tahmini rakamları yayımladı ve bu kişilerin sayısının eşcinseller kadar olabileceğini öne sürdü.

Bu değerlere bakarak şunu sorabilir miyiz? Aseksüel devrimin doğuşuna tanık olmak üzere miyiz?

"Onlara insan denmez"

Cinselliğimizi keşfetmek, kutlanması gereken çok normal bir süreçtir. Belki biraz da olsa dizginlemeye çalışabiliriz, ama asla inkar etmeyiz. Doktorlar, eğer cinselliğe karşı ilgimiz azalıyorsa, soruna bir çözüm bulmamızı tavsiye ederler.

Aseksüel olmanın en zor yanlarından biri, diğerlerini, kendinizde hiçbir sorunun olmadığına ikna etmektir. Jay, "Sokaktaki birine gidip "ben aseksüelim" derseniz, size inanılmaz gözlerle bakar" diyor.

Buna çok güçlü bir örnek vermek gerekirse, ABD'deki Ulusal Din Konferansı'nın her yıl çıkardığı Vision 2002 adlı dergiye bakın. Dergideki bir makalede yer alan cümle aynen şöyle:

"Aseksüel bir insana ne denir? İnsan denmez. Aseksüel insanlar var olmazlar. Cinsellik Tanrı'nın verdiği bir hediye ve insan kimliğinin temel bir parçasıdır."

Ama artık, aseksüel toplum dışındaki insanlar da bu yargıları sorgulamaya başladı.

Toronto Üniversitesi'nden Elizabeth Abbott, bunun bir gerçek olduğuna inanan az sayıda akademisyenden biri.

Cinsel bekarlık

Abbott, dini veya başka gerekçeler nedeniyle "cinsel bekarlık" yaşayanlar hakkında yazdığı kitabın ardından, hiç cinsel ilişki yaşamadığını itiraf eden insanlardan kendisine mektup yağdığını anlatıyor.

Ancak, bu kişiler için cinsellik bir tercih değil, tek kelimeyle yapmak istemedikleri bir şeydi. Abbott, o anda aseksüel insanların da varlığını fark ettiğini söylüyor:

"Aseksüel, birinin karısı veya kocası olabilir. Ama sosyal baskılar, bu kişileri kapalı kapılar ardına gizlemiş. Kendilerini gizlemek zorundalar, çünkü cinsellik üzerine kurulan bir toplumda yaşıyoruz. Cinselliği hiç ama hiç istemeyen ve istemediği için de hiçbir sorun yaşamayan birini düşünün."

Jay'e göre, diğer insanları, "böyle olmanın normal olmak anlamına geldiğine" ikna etmek, verdikleri en büyük savaş.

Ben neyim?

Bir çok aseksüel, cinsel eğilimlerinin farkına ergenlik çağının başlarında varmış. Örneğin; Massachusetts'te yaşayan, mavi gözlü 17 yaşındaki Aspen (isim değiştirildi) de onlardan biri. 15 yaşında eline sözlüğü alarak, "aseksüel" kelimesinin karşılığına baktığını ve kendini anlatan bu kelime için bir anlam aradığını anlatıyor.

Hiçbir açıklama kendine uymamış ve defterine şu satırları aktarmış:

"Ben neyim? Ben hiç bir şeyim. En azından karşılığı olan bir kelime yok kendimi zannettiğim şeyin içinde, seksle ilgili herhangi bir kelime yok; homoseksüel, heteroseksüel, biseksüel, transseksüel gibi mesela. Ben tamamen farkı bir şeyim."

Maine'de yaşayan 20 yaşındaki Kate Goldfield cinselliğe dair duygularını anlatıyor:

"Bu benim için, "18 yaşına geldiğinde bir mekiğe binip Mars'a gideceğiz" demek kadar uzak" diyor Kate.

Bir yazar, 40 yaşında hislerini şöyle anlatıyor:

"Hayatım boyunca hiçbir zaman sekse ilgim olmadı. Bu kavramı anlıyorum ama ilgilenmiyorum. Dünyanın geri kalanı gibi cinselliğe karşı güçlü duygular beslemiyorum."

Tanrı dudaklı David

Jay, Calvin Klein reklamlarındaki mankenler gibi değil, ama azımsanmayacak kadar da yakışıklı. Uzun boylu ve zayıf; kahverengi gözleri var ve bir çok kızın öpmek isteyeceği kadar çekici, Yunan tanrılarınınki kadar güzel dudakları.

"Aseksüeller elde edemedikleri için cinselliği reddediyorlar düşüncesinin tamamen yanlış olduğunun yaşayan kanıtı sanki. Bugüne kadar herhangi birinin kendisini cinselliğe teşvik edip etmediği sorusunua şu yanııt veriyor:

"Evet, bu kesinlikle oldu. Birini öptüğüm de oldu. Sonunda o kızla bir ilişki yaşadık; ama içinde cinsellik olmayan türden. Fiziksel bir ilişkimiz vardı. Birçok anlamda çok yakındık. Mesela sürekli sarılırdık."

Jay'in kızlardan bu şekilde hoşlanması, aseksüel insanların yaşamlarının gizli yönleri arasında en şaşırtıcı gerçeklerden biriydi.

Mesela bazı aseksüelller var ki, onlar cinsellik bir yana, hiçbir anlamda karşı cinse yakınlık duyma gereği hissetmiyor ve kendilerine "yalnızlar" diyorlar.

Eş, ama cinsellikten uzak

Ama Jay gibiler, erkekler veya kadınlarla yakınlaşmayı istiyor. Bazı insanların, eğilim olarak tanımladığı bu duygu tamamen ama tamamen duygusallığa dayanıyor. Bu insanların arzusu, sevdikleri şeyleri birlikte yapacak ve birlikte vakit geçirecek eşler bulabilmek; ama tabii ki cinsellikten uzak bir eş.

Bununla birlikte, bazı aseksüeller tahrik olabiliyorlar. Bazıları erekte oluyor ve masturbasyon yapıyor. Bunlara karşın, cinsel hazzın kimi fiziksel deneyimlerini yaşasalar bile, bir diğer insanla cinsel bir yakınlık isteği duymuyorlar. Birkaç aseksüel, porno filmleri seyretmenin veya erotik resimlere bakmanın hiç anlamadıkları tuhaf olaylar olduğunu anlattı.

Bir kızla cinselliğin olmadığı bir ilişki yaşayan bir lise öğrencisi, "Bazı hislerim tabii ki var. Ancak, bu hislerle ne yapmam gerektiği konusunda vücudum mantıklı bir karara varmıyor. Tahrik oluyorum. Ama olduğumda rahatsız oluyorum, çünkü benim için çok anlamsız. Onunla ne yapacağımı bilemiyorum" diye anlatıyor cinsel yaşamını.

Aseksüelliğe tanım aranıyor

Aseksüelliğin resmi bir açıklaması henüz yok, ancak tüm farklı insan tanımlarını içermesi gerekiyor. Bazıları şöyle diyor: "Çizgiyi, diğerleriyle cinsel ilişkiye girme noktasında çekmeliyiz." Örneğin bazı aseksüeller, çocuklarının olmasını istiyor. Ancak büyük bir kısmı cinsel ilişkiden kaçınmak için tüp bebek yöntemini tercih edeceğini söylüyor.

Birbirleriyle iletişim kurmalarını sağlayan sanal ortamlarda bu konuları tartışıyorlar. Bu ortamlardan biri 2001 yılında Jay'in kurduğu AVEN adlı internet sitesi.

Aseksüellik hakkında çok geniş ve detaylı bilgiler sağlayan ve tartışma ortamları içeren sitenin başta 50 olan üye sayısı bugün 1200'e çıktı. Siteye, Suudi Arabistan'dan Çin'e ve Küba'ya kadar onlarca ülkeden ziyaretçi uğruyor.

Aseksüelliğin varlığı, bitkileri veya solucanları saymazsak, akademik çevrelerde neredeyse sıfır. Indiana Üniversitesi'nde okuyan ve bu konudaki ilk bilimsel çalışmalardan birini hazırlayan Nicole Prause, "Bu konu o çevrelerin gündeminde yok. Üzerine hiçbir şey yazılmamış" diyor.

Bunun nedenlerinden biri de, insan cinselliği üzerine yapılan araştırmaların çoğunlukla, cinsel yolla bulaşan hastalıkları veya genç yaşta hamile kalmayı konu alması.

"Akli bozukluk"

Öte yandan, araştırmacılar seks yapmayan insanlar üzerine bir çalışma yaparlarsa da bunu, "cinsel yönden aktif olmamak, tedavi edilmesi gereken bir sorun" mantığı üzerine kuruyorlar.

"Hipoaktif cinsel arzu", psikolog ve psikiyatrların İncil'i sayılan Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorder'da (DSM-IV) akli bozukluk olarak sayılıyor. Kitap, bunun yetişkinlikte ortaya çıkabileceğini ve kişinin yaşamı boyunca süreceğini söylüyor. İnsanı strese sokması halinde bir bozukluk olarak kabul ediliyor.

Ancak kitaptaki hipoaktif yani az cinsel arzu tanımı, cinsellikten iğrenen ve karşı cinse karşı hiç ilgi duymadan da mutlu ve sağlıklı olabilen insanları içermiyor. Jay, gerçek cinsel kimliği tanınmayan insanların, büyük grubun bir alt kümesi olduğunu söylüyor.

Chicago Üniversitesi'nden sosyolog Edward Laumann da, "Bu, henüz toplumda adı konmamış bir kategori" diyor aseksüeller için, "Aseksüelliği, mavi gözlü doğmak gibi, doğuştan gelen bir özellik olarak kabul eden insanlar olmalı."

Koçlarla araştırmalar

Aseksüel memeliler üzerine yapılan çalışmalar, bu özelliğin sanıldığı gibi çok da ender olmadığını ortaya koyuyor. 1980'lerde fareler ve gerbillerle (maymuna benzeyen bir kemirgen) yapılan incelemelere göre, topluluktaki erkeklerin yüzde 12'si kadınlarla ilgilenmiyordu.

Bu hayvanlara literatürde aseksüel denildi. Ancak erkeklerin çok agresif olmalarından ötürü, herhangi bir erkek hayvan bir başka erkekle aynı kafesin içine konulup, eşcinsel olup olmadıkları incelenemedi.

1990'larda 3 ayrı araştırma ekibiyse, bu konuyu ele aldı. Araştırmalardan birinde, genç, ancak cinsel olarak henüz olgun olmayan koçlar, dişi koyunlarla aynı ağıla kondu ve koçların eş tercihleri gözlemlendi.

Beklendiği gibi koçların büyük bir bölümü, zevkle koyunlarla çiftleşti. Ancak koçların yüzde 10'luk bir kısmı dişilere ne saldırdı ne de ilgi gösterdi. Daha sonra bu koçlar, içinde 2 erkek veya 2 dişi bulunan ayrı ağıllara yerleştirildi ve koklama, tekmeleme, ses çıkarma veya saldırma gibi "ilgi" gösterme şekilleri incelendi.

Aseksüel koçlar

Koçların yüzde 5 veya 7'lik bir kısmı, diğer koçları kokluyor ve çiftleşiyordu. Şaşırtıcı olansa, yüzde 2 ila 3'lük bir kısmınsa, hem erkeklere hem de dişilere hiçbir ilgi göstermemesiydi.

Oregon Üniversitesi'nden Fredrick Stormshak, "Çiftleşmeyle hiç alakaları yoktu. Yüzde 100 aseksüellerdi" diyor şaşkınlıkla. Bir sene sonra yapılan denemelerde de aynı sonuçlar elde edildi.

Bu aseksüel koçlar, memelilerdeki aseksüel davranışları anlamak için çok iyi bir örnek oluşturabilir. Sonuçlar; örneğin, bu hayvanlardaki hormon seviyelerinin farklı olup olmadığını öğrenmekte kullanılabilir.

Benzer çalışmalar, insanlardaki aseksüellik hakkında bir fikir sunabilir, ancak insanlar ve koyunlar gibi farklı yaratıklar arasında kıyaslamanın çok dikkatli yapılması gerekir.

İnsanlardaki aseksüelliği anlamanın en iyi yolu, hiç cinsel ilişkide bulunmamış kişilerle yapılan çalışmalar ve anketlerdir.

İnsanlarda anket

Laumann, 1994'te cinsellik üzerine en çok bilinen ve 3500 Amerikalının detaylı yanıtlarına dayanan bir anket yayımladı. Ankete göre, katılımcıların yüzde 13'ü son 1 yılda hiç seks yapmamıştı. Bu grubun yüzde 40'ı, kendisini aşırı veya çok mutlu hissediyordu. Ankette ayrıca, tüm yetişkinlerin yüzde 2'sinin hiç cinsel deneyim yaşmadığını gösterdi. Ancak bu değer, isteyip de mi yapamadıkları olasılığını içermiyordu.

Davranışlardan çok, kişilerin cinsel tercihlerindeki arzularına dayanan araştırmalarsa ancak son yıllarda yapılmaya başlandı. Brock Üniversitesi'nde psikolog ve insanların cinselliği konusunda uzman olan Anthony Bogaert, toplumdaki aseksüel eğilime ilişkin ilk verilerini yayımladı.

Bogaert, analizinde, yine 1994'te yapılan ve İngiltere'de 18 bin kişiyi kapsayan bir başka anketi ele aldı. Anket tam olarak aseksüelliği hedeflemese de, katılımcılara cinsel çekimle ilgili soruların yöneltildiği bir bölüm içeriyordu.

Seçeneklerden biri, "Hiç kimseye karşı cinsel bir çekim hissetmedim" şeklindeydi. Uzman, katılımcıların yüzde 1'nin bu şıkkı işaretlediğini fark ettiğinin altını çiziyor.

Aseksüellik gururu

Eğer aseksüellik cinsel bir eğilimse, belki de bundan gurur duyduğunu açıklayanların sayısı giderek daha da artacaktır.

AVEN internet üzerinden, hem duyarlılığı arttıran hem de kabullenmeyi teşvik eden nesneler satıyor. Örneğin bir tişörtün üzerinde, "Aseksüellik artık yalnızca amiplere has değildir" yazıyor.

Konuya ilişkin duyarlılığı arttırmak için çok çalışan Jay, New Scientist'in 16 Ekim 2004 tarihli sayısında yer alan yazıya göre, panellerde konuşuyor, diğer örgütlerle bağlantılar kuruyor ve aseksüelliğin basında yer almasını sağlamaya uğraşıyor. Jay, internet sitesinde topladığı parayla ise, kapağında "herkesin sekse ilgisi yoktur" yazılı broşürler bastırıp dağıtıyor.

Bogaert ve diğer akademisyenlerse, aseksüel hareketin, eşcinsellerin devrimi gibi etkili ve hareketli olmayacağına inanıyor. Abbott, "Aseksüellik tartışmalı bir konu. Çeken veya iten bir yanı yok" diyor.

Ancak kimbilir, belki de bunda 10 yıl sonra aseksüel olmanın çok "cool" olduğu, "hem bekar hem de mutlu" olmanında bir karşıtlık yaratmadığı dünyada yaşarız.

Ülkemizde her 100 ünlüden biri aseksüel!

Aseksüel futbolcular var. Ve aseksüel baletler, aseksüel fırıncılar, gazeteciler, türkücüler, oyuncular... Memleketteki her 100 ünlüden biri aseksüel!

Kürşat Doğan ismiyle yayımlanan bir yazıda, hayatının bir aralığında aseksüel kalmanın keyfini anlatılıyor.

"Bir insan neden aseksüel olur, veya ne zaman bunu anlar, ve bu sonradan olma özellik kalıcı mıdır? İstemediğim halde bir anda doğal seçimim olan aseksüellik hoşuma gitmeye başlamıştı. Özellikle ikili ilişkilere bakışım da değişmeye başlamış ve daha düzeyli, daha çok şey paylaşılan ilişkiler kurmaya başlamıştım... Eski ya da yeni kadın/erkek dostlarımla eskisinden çok daha fazla değişik konularda konuşuyor ve değişik sorunları paylaşmaya bağlıyorduk ve her iki taraf ta aseksüel olduğu için her şey çok daha rahat yaşanıyor ve kimse kimseden hesap sormuyordu... Eğer sizde şu an sizde isteyerek yada istemeyerek benim gibi aseksüelsiniz bunun mutlaka tadını çıkarın..."

* * *

"Acaba hiç aseksüel arkadaşım olmuş muydu? Kendini "Seks"ten bir ok çıkarıp da ucuna "Gereksiz" yazarak ifade etmiş olabilir miydi? Bize aseksüel olduğunu söylese, herhalde onun iktidarsız ya da hasta olduğunu düşünür, ona hemen bir doktora gitmesini önerirdik. Oysa insanlar aseksüel de olabilirler... İddia ediyorum, aseksüel futbolcular var. Ve aseksüel baletler, aseksüel fırıncılar, gazeteciler, türkücüler, oyuncular... Memleketteki her 100 ünlüden biri aseksüel! Hangisi?"

* * *

Elbette ki trendleri takip etmek, en trendy olmak istiyoruz. Fakat hadi bakalım, şimdi trend aseksüel olmak. Hatta aseksüel aktivist olmak. Ne yapacağız? Seksten de vazgeçilmez ki, sırf artık yeterince trendy değil diye. Depresyondayım!

* * *

Şair, yazar, akademisyen Prof. Dr. Afşar Timuçin yazdığı bir makalede andropozu;

"Cinselliği olmayan varlık olmak ne güzel şeymiş" diye anlatmıştı. Makalesine "Çok hoş bir şey oldu, kadınlarla hiçbir ilişkim kalmadı" diye başlayan 65 yaşındaki Timuçin, "İnsanın kendini cinselliği olmayan bir varlık gibi algılaması ne güzelmiş meğer. Bilsem bu "andropoz"a çok daha önce girerdim. (...) Kadın peşinde koşan adamlardan tiksinmişimdir. Her önlerine gelen kadına yılışa yılışa sarkarlar. İğrençtir. Neyse, hepsi bitti bunların ve ben özgürlüğümü, daha doğrusu özerkliğimi biraz geç de olsa kazandım. Ama, bugün duyduğum duygu, "oh dünya varmış" duygusudur. İster inanın, ister inanmayın."

* * *

Aseksüel; seksten keyif almayan, hatta her türlü cinsel ilişkiden iğrenen kişilere aseksüel deniyor. Bunların psikolojik ya da biyolojik rahatsızlıkları olabileceği de belirtiliyor.

* * *

Gözünün önünde beliren resim; yüzünde durgun bir ifade olan, neredeyse kolunu kıpırdatmaya hali kalmamış, erdemli, aseksüel bir insandır...

* * *

Bir de hiç unutmadığım 60 yaşlarında bir hastamın "Doktor beyciğim ne zamanki aseksüel oldum hayatın tadını aldım, şimdi kadınları canım.

* * *

10-15 yıldır evli olup halen ilişkiye giremeyip boşanan veya evliliklerini "aseksüel" olarak sürdüren pek çok çift vardır. Biseksüel (iki cinse de ilgi duyuyorum) %7, Aseksüel (hiç kimseye ilgi duymuyorum) %4, Homoseksüel (kendi cinsime ilgi duyuyorum) %3 (itiraf.com)

* * *

...aseksüel ve zeka özürlü yaratık.

* * *

Bazı kişilerde kesif aseksüel özellikler görünebilir..

* * *

Bazen çocuk, bazen olgun biri gibi davranıyor. Karakterinde cinsiyet vurgulaması yok (hatta eşcinsel ya da aseksüel olduğuna dair söylentiler var)

* * *

Konuşacak bir şey de yoktu. Canımın ne kadar sıkkın olduğunu mu anlatacaktım millete, yoksa acınası ve çocuklu bir aseksüel olduğumu mu!

* * *

... aptal, şişman, aseksüel, kişiliksiz bir karakteri canlandıran Oburiks herhalde Asteriks olmasaydı tuvalete bile gidemezdi.

* * *

Aseksüel veya homoseksüel yaşam tarzını seçerek gelecekteki olası cinsel ilişkilerdeki travmadan kaçınmaya çalışmakta başka bir yöntemdir...

* * *

Popüler kültürün taşıyıcıları da erkek dünyasının, ataerkil düzenin değerlerini her gün yeniden üretmemizi sağlıyor. Karşımızda hep "iyi kadın" "kötü kadın" örnekleri var. İyi kadın; sadık eş, vefakar ve fedakar anne özellikleriyle temsil ediliyor. Kötü kadınsa; baştan çıkartıcı, genellikle sarışın ve tabii ki vefasız. İyi ile kötüyü birbirinden ayıran en önemli özellik de bu kadınların seks karşısındaki tutumları.

İyi kadının aseksüel olması iyilik için ön koşul. Onun cinselliğini ancak sevdiği biriyle evlendikten sonra ilişkiye girmesi halinde kabullenebiliyoruz. Bu kural kadın senaristlerin yazdığı yeni dizilerde biraz gevşetilse de, dizi kadını namusunu korumak için hala platonik aşka mahkum. Senaristin kalemi bir türlü toplum vicdanını yaralamıyor. İyi kadın için ihanet söz konusu değil. Gerçek hayat kurguya o kadar şartlanmış ki, ihanet edenlere dizilerde bile yer yok...

* * *

Dişleri düzgün olur, eğer Zagor ya da Tenten (keza Tommiks) gibi aseksüel (daha doğrusu, ne idüğü belirsiz) değillerse, kadınlar onlara ölür biter .

* * *

20. yüzyılın sonuna doğru bu kez ince, minyon, aseksüel ve çocuk görünüşlü "Twiggy"e bırakıyorlar yerlerini.

* * *

CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, bunun ayrımcılık olduğunu savundu. Arıtman, "Doktorluk, aseksüel bir meslektir. Bizler karşımızdaki kişiyi, cinsel obje olarak görmeyiz. Bu kişiler, bize emanet edilmiş insanlardır" dedi.

Kaynak

NOT: Yazıda ki küçük yazım ve dil bilgisi hatalarını elimden geldiğince düzelttim, umarım daha okunur bir yazı haline dönüşmüştür.

Link to post
Share on other sites

Türkçe

Aseksüel olmak

120119135151_jenni_asexuality_304x171_bbc_nocredit.jpg

21 yaşındaki Jenny Goodchild, İngiltere'nin Oxford kentinde okuyan bir öğrenci. Herhangi bir kimseye cinsel ilgi duymadığını söylüyor ve insanlara baktığında seks yapma fikrinin de aklından geçmediğini. Peki, cinselliğin her geçen gün daha çok konuşulabildiği, cinselliğe ilişkin tabuların yıkıldığı bir toplumda aseksüel olmak ne demek?

Jenni, Birleşik Krallık'ta kendisini aseksüel olarak tanımlayan yüzde 1'lik bir kesimin parçası. Aseksüeller, genellikle dini nedenlerden dolayı cinsel ilişkide bulunmayan, yani bir anlamda 'bekarlık yemini' etmiş olanlardan farklı. Çünkü bekarlık yemini etmek bir 'tercih' iken, aseksüellik 'cinsel yönelim' olarak tanımlanıyor.

Aseksüellik nedir?

Aseksüeller cinsel ilgi duymazlar. Kimileri aseksüelliğini farketmesini "eve dönmek" ya da kim olduğunu anlamak diye tanımlıyor. Aseksüelliğin şahsi tecrübe olarak hayatın bir dönemine mi yoksa tümüne mi yayıldığı tam bilinmiyor. Bir çok aseksüel için seks ve romantizm birbirinden ayrı kavramlar. Kimileri çok yakın romantik ilişki yaşıyor ama cinselliğe yanaşmıyor. Romantik ilişki yaşayan aseksüellerden bazıları kendisini hetero, gay ya da lezbiyen aseksüel olarak tanımlıyor.

İnsanların 'denemediysen, cinsellikten hoşlanıp hoşlanmadığını nereden bileceksin ki?' dediklerini anlatan Jenny, görüşünü "Peki heteroseksüelseniz, sizinle aynı cinsten bir insanla cinsel ilişkiyi denediniz mi hiç? Hoşlanmayacağınızı nereden biliyorsunuz? Biliyorsunuz, çünkü ilgilenmiyorsunuz, denemiş olmanız ya da olmamanız farketmez, ilginizi çekmiyor." sözleriyle açıklıyor.

Dünya genelinde, kendilerini aseksüel olarak tanımlayanların internetteki başlıca buluşma noktası olan AVEN, aynı zamanda aseksüellik üzerine en geniş kaynaklara sahip ortamlardan biri.

AVEN, aseksüel kesim içinde duygusal ihtiyaçların, aynı cinselliğin varolduğu kesimde olduğu gibi, çeşitlilik gösterdiğini vurguluyor.

Romantik mi değil mi?

Warwick Üniversitesi'nden sosyolog Mark Carrigan, "romantik" ve "romantik olmayan" aseksüeller arasında bir farktan bahsediyor.

Carrigan, kimi aseksüellerin herhangi bir romantik yakınlaşma içine girmediklerini, sıklıkla kendilerine dokunulmasını dahi istemediklerini söylüyor.

Carrigan'a göre "diğer bir grup ise cinsel ilgi duymasa da romantik bir ilişki içinde olabiliyor. Yani cinsel olarak karşılık vermeseler de kimi insanlara yakınlaşmak, onlar hakkında daha fazla şey öğrenmek, bir şeyler paylaşmak isteyebiliyorlar."

Bu, kendisini hetero-romantik olarak gören Jenni için geçerli.

Cinselliğe ilgi duymasa da 22 yaşındaki Tim ile ilişkisi var. Tim ise aseksüel değil.

Jenni, "Bir çok kişi bencil olduğumu, Tim'i istediği her şeyi elde edemeyeceği bir ilişkiye hapsedip hapsetmediğini soruyor. Kendisi gibi birisini bulup beraber olması gerektiğini söylüyorlar. Ama Tim mutlu görünüyor ve ben tercihi ona bırakıyorum" diyor.

Tim Jenni'yle zaman geçirmekten ve onu daha fazla tanımaktan memnun, ilişkilerinin romantik yönlerine yoğunlaştığını anlatıyor.

Tim, "Jenni bana ilk kez aseksüel olduğunu söylediğinde, tuhaf buldum ama sonra aseksüelliğin ne anlama geldiği konusunda varsayımlarda bulunmayacak kadar bilgim olduğunu düşündüm. İnsanlar genelde gece çıkınca biriyle beraber olmaları gerektiğini düşünürler ama benim hiçbir zaman seks saplantım olmadı." diyor.

Ancak Jenni ve Tim sevgilerini birbirlerine sarılarak hatta öpüşerek gösteriyorlar.

Aseksüelliğe ilişkin araştırmalar

Bugüne dek bir kaç bilimsel araştırmaya konu olan aseksüellik, neden kimi insanların cinselliğe ilgi duymadığı konusunda spekülasyonu da beraberinde getiriyor.

Jenni, kimilerinin aseksüelliği bir bozukluk olarak algıladığını ve ilaç içerse iyileşebileceğini düşündüğünü, hormonlarını kontrol ettirmesi gerektiğini söylediğini anlatıyor.

Kimilerinin ise daha da ileri gidip çocukluğunda taciz edilip edilmediğini dahi sorduğunu.

Sosyolog Carrigan bu alanda yeterli bilimsel araştırma olmamasını, 2001 yılında AVEN kurulana dek gerçek anlamda aseksüel bir topluluğun da olmamasına bağlıyor.

Carrigan, aseksüelliğin, kişilik bozukluğu olarak görülen ve kişinin cinsel istek duymasa da bunu sorunlu bulduğu durumdan farklı olduğuna dikkat çekiyor ve bir çok aseksüele başta bu teşhisin konduğunu belirtiyor.

Carrigan, "50, 60 yıl önce insanlar kendilerini aseksüel olarak tanımlama ihtiyacı duyuyorlar mıydı ya da toplum onların cinsellikle ilgilenmediklerini kabulleniyor muydu? Sanırım bu noktada derinden bir değişim yaşandı" diyor.

Sosyolog Mark Carrigan, gelecekte aseksüel kesimin "hayatın içinde, görünür" olmasının, aseksüel olmayan insanlar üzerindeki etkisinin ne olacağını merak ettiğini söylüyor.

"Homoseksüellerden önce heteroseksüellik diye bir kavram yoktu" diyen Carrigan, toplumun yüzde 1'inin aseksüel olduğundan daha fazla sayıda insanın farkında olmasının, insanların kendi cinselliklerini de sorgulamasını getireceği ve insanların kendilerine ilişkin cinsellik anlayışlarını değiştireceği görüşünde.

Kaynak

In English

What is it like to be asexual?

_57876215_1182872-high_res-how-sex-works.jpg

Jenni is in a relationship with Tim, who is not asexual

Twenty-one-year-old Jenni Goodchild does not experience sexual attraction, but in an increasingly sexualised society what is it like to be asexual?

"For me it basically just means that I don't look at people and think 'hmm yeah I'd have sex with you,' that just doesn't happen," says Jenni.

A student in Oxford, Jenni is one of the estimated 1% of people in the UK who identify themselves as asexual. Asexuality is described as an orientation, unlike celibacy which is a choice.

"People say 'well if you've not tried it, then how do you know?'" says Jenni.

"Well if you're straight have you tried having sex with somebody you know of the same sex as you? How do you know you wouldn't enjoy that? You just know that if you're not interested in it, you're not interested in it, regardless of having tried it or not."

The Asexual Visibility and Education Network (AVEN), the main online hub for the asexual community, stresses that emotional needs vary widely in the asexual community, just as they do in the "sexual" community.

There is a difference, for instance between aromantic asexuals and romantic asexuals, says sociologist Mark Carrigan, from the University of Warwick.

Aromantic or romantic?

"[Aromantic asexuals] don't have any romantic attractions, so in many cases they don't want to be touched, they don't want any physical intimacy," says Carrigan.

"[Romantic asexuals] don't experience sexual attraction, but they do experience romantic attraction. So they will look at someone and they won't respond sexually to them, but they might want to get closer to them, to find out more about them, to share things with them."

This is true of Jenni who is heteroromantic, and although having no interest in sex, is still attracted to people, and is in a relationship with 22-year-old Tim. Tim, however, is not asexual.

"A lot of people actually ask if I am being selfish and keeping him in a relationship that he won't get anything he wants [from] and he should go and date somebody like him, but he seems quite happy, so I'd say I'd leave that up to him," says Jenni.

Tim is enjoying spending time with and getting to know Jenni by focusing on the romantic aspects of their relationship.

"The first time that Jenni mentioned in conversation that she was asexual, my initial thought was 'hmm that's kind of odd'," says Tim, "but then I did know enough not to make assumptions about what that meant.

"I have never been obsessed with sex. I've not been one to have to go out at night and have to have someone to have sex with, because that's what people do… so I'm not all that concerned about it".

Jenni's relationship with Tim does have a physical side, as they cuddle and kiss to express their affection for each other.

Asexuality has been the subject of very few scientific studies which has led to speculation about why some people feel no sexual attraction.

"There are people who definitely view it as a disorder and are like 'oh if we give you these pills we can fix it'. Or people who ask you 'have you had your hormones checked', as though that's the obvious solution," says Jenni.

"And then you get people who go one step worse, and I have been asked before if I had been molested as a child, which is not an appropriate question to ask somebody to be honest, and also I haven't been. It was the assumption that 'hey you have something wrong with you, clearly you were molested as a child' is just such a terrible attitude to have."

Carrigan suggests that the lack of scientific research is tied in with the fact there was not really an asexual community until the launch of AVEN.

"Until there were people who were defining themselves as asexual, which didn't really happen until 2001, there wasn't really an object to study," says Mark.

Asexuality is distinct from the condition of people who lack sexual desire but find that problematic.

"There has been lots of research on hypoactive sexual desire disorder, which is classified as a personality disorder, and it is if you do not experience sexual attraction and it's causing you suffering. So lots of people who later came to be defined as asexual either were or might have been defined as having this condition."

Although asexuals do sometimes experience discrimination in society, Carrigan says it is different from the "outright phobia" that lesbian and gay people are sometimes subject to.

"It's more about marginalisation because people genuinely don't understand asexuality," says Mark.

"Fifty or 60 years ago would anyone have actually felt the need to define themselves as asexual or would society have just accepted them not engaging in sexual behaviour? I think there has been quite a profound change.

"The 'sexual revolution' has been a hugely valuable change in how we deal with sex and how we think about it as a society. Research has left me with a sense that there is a degree of oversexualisation in society, the fact that people just don't get asexuality."

Relationship, sex and behaviour expert Dr Pam Spurr admits not receiving many inquiries about asexuality.

"In the few times as an agony aunt or in my other work I have had questions about it, people often feel incredibly secretive about it because it's so rare," says Spurr.

She says people feel comfortable talking about high and low sex drives, but that asexuality itself is not a subject that is widely discussed.

The question that fascinates Carrigan is the future effect of a visible asexual community on people who are not asexual.

"For instance there wasn't a concept of heterosexuality before there were homosexuals," says Carrigan. "It was only when there were people calling themselves homosexuals that it made sense for anyone to think of themselves as heterosexual."

"If it is true that up to 1% of the population are asexual and more people are aware of them, will that change how 'sexual' people think about themselves, because there is not really a good word to refer to people who aren't asexual."

*************************************

What is asexuality?

Asexuals do not experience sexual attraction.

Some people describe realising they were asexual as "coming home", or finally understanding who they were.

It is not known whether asexuality is something a person experiences for their entire life or for a period of time.

For a lot of asexuals, sex and romance are decoupled. Some asexuals have very close friendships, while some have romantic but not sexual relationships.

For asexuals that do experience romantic attraction, some identify themselves as hetero or gay or lesbian asexuals.

**************************************

Source

Link to post
Share on other sites
  • 3 months later...

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

Guest
This topic is now closed to further replies.
×
×
  • Create New...