Jump to content

Turkish Newspaper


cijay

Recommended Posts

A girl was reading a newspaper on the Turkish air flight and I saw that I think there's an article on Asexuality! I've kept it for when I make a Turkish friend and they can let me know! I'm sure it says that, can't find anything on the internet though but I'll keep the article. Anyone who reads Turkish, let me know I'll send you the article.

Link to post
Share on other sites

Hallo

http://arsiv.sabah.com.tr/2005/04/01/cp/iy...050130-102.html





2014 Mod Edit - For future reference:


Şimdi trend seks olmadan mutlu yaşam

Hiçbir cinse ilgi duymayanların yani "aseksüller"in sayısı artıyor. Amerika'da aseksüeller için kurulan internet sitesinde iki bin kişi bu tercihini itiraf ediyor. Türkiye'de de bazı gençlerin aseksüelliğe eğilimi olduğunu belirten uzmanlardan kimi "Bu doğaya aykırı" derken, kimi de "Kişi, cinsel ilişki kurmadan da mutluysa, aseksüellik bir bozukluk sayılamaz" diyor.

Aseksüel devrim

Onlar ne karşı cinse ne de hemcinslerine ilgi duyuyor. Aktüel Dergisi'nin son sayısında yeralan habere göre aseksüellerin sayısı giderek artıyor.

Okuldan bir kız arkadaşımla beraber sık vakit geçiriyorduk. Bir gün benimle birlikte olmak istediğini söyledi. Ne yapacağımı şaşırdım çünkü onu cinsel anlamda arzulamıyordum. Ama bir tek onu değil, o zamana kadar hiçbir kadını arzulamamıştım." Bu sözler 25 yaşındaki M.K'ya ait. Kendisi bir "aseksüel", yani hiçbir cinse karşı ilgi duymuyor. Ne kadınlar ne de erkekler onu şimdiye kadar cinsel olarak cezbetmemiş. Beş sene önce yaşadığı, yukarıda anlattığı bu olay sonrasında aseksüelliğiyle yüzleşmiş. Aseksüel yaşamdan memnun olduğunu belirten M.K. şimdiye kadar cinselliğin eksikliğini hissetmemiş. Amerika'da başlayan "Aseksüel hareket" in lideri David Jay. Jay, "www.asexuality.org" sitesini oluşturarak ilk adımı 2001 yılında attı. Sitenin adı "Asexual Visibility and Education Network" (AVEN), yani "Aseksüellik Tanı ve Eğitim Ağı". AVEN, aseksüellerin buluştuğu ilk sanal ortam. Daha sonra Jay, siteye bir de forum sayfası ekleyerek üyelerinin birbirleriyle iletişime geçmelerini sağladı. İki yıl içinde yaklaşık iki bin kişi aseksüel deneyimlerini paylaşmak için siteye giriş yaptı. Aslında aseksüellerin bu çabalarının amacı insanların onları "kusurlu" gibi görmelerini önlemek. Kendilerini ifade etmeye ve aseksüelliğin, heteroseksüellik, homoseksüellik gibi cinsel bir kimlik olduğunu anlatmaya çalışıyorlar.

CİNSEL İSTEKLERİ YOK
İnternet sitesindeki forumlarda yazılanları okuduğumuzda, aseksüellerin kendi içindeki farklılıklarını da görüyoruz. Kimi aseksüel, seks yapmadan duygusal bir ilişki yaşıyor. Mesela aseksüellerin lideri David Jay, bir kızla duygusal birliktelik yaşayabileceğini söylüyor. Bazıları ise hiç kimseyle ilişkiye girmiyor ki bu tür aseksüellere "yalnızlar" deniyor. Peki, nasıl oluyor da çoğu insanın neredeyse hayatının merkezinde yer alan seksten uzak kalmak, bazılarımızın tercihi olabiliyor? Soruya net bir yanıt verilemiyor. Çünkü aseksüelliğin kökenine dair bilim adamlarının elinde henüz bir ipucu yok. Ancak cinsel hormonların seviyesindeki düşüklüğün ya da geçmişte yaşanmış kötü anıların etkisi olabileceği tahmin ediliyor. Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, aseksüelliğin bir cinsel sorun olup olmamasıyla ilgili olarak şöyle diyor: "Cinsellikte neyin doğru, neyin yanlış olduğu tartışılır bir konu. Çünkü cinsellik özneldir. Önemli olan nokta, kişi aseksüelliği yaşarken mutlu mu, değil mi? Aseksüelliğe bir bozukluk demek için kişiye zarar vermesi gerekir." 36 yaşındaki S.G. ise iki senedir aseksüel yaşamı tercih etmiş. Duygusal anlamda da olsa bir erkek arkadaş istemiyor. S.G. "Kedim, köpeğim ve arkadaşlarımla gayet mutlu bir hayatım var" diyor ve ekliyor: "Bu güne kadar yaşadığımı yaşadım. Hayatımı sürdürmek için bir erkeğe ihtiyacım yok." İstanbul'daki bir üniversitede okuyan 23 yaşındaki G.D. ise bir erkek. O da kimseyle cinsel ilişkiye girmiyor. Sadece duygusal paylaşım yaşayabileceği ilişkileri tercih ediyor. Çünkü G.D.'ye göre bu hem duygusal bir ihtiyaç hem de aseksüel yaşarken asosyal olma tehlikesinden uzaklaşmak için bir yol. G.D. artık aseksüelliğiyle yaşamaya alışmış. Eğer bir kadından duygusal anlamda hoşlanırsa onunla birkaç kere göstermelik çıkıyor. "Peki iş cinsellik noktasına gelirse?" diye sorduğumuzda, gülümsüyor: "Çaresiz kalmazsam asla."

YÜZ KİŞİDEN BİRİ
Şimdiye kadar cinsellikle ilgili yapılan araştırma sonuçlarında aseksüellik hakkında kapsamlı bir bilgi yok. Ancak geçtiğimiz Eylül ayında, Brock Üniversitesi'nde Psikolog ve Seksolog olan Anthony Bogaert yaptığı bir çalışmanın verilerini açıkladı. 1994 yılında İngiltere'de 18 bin kişi üzerinde yaptığı araştırmada katılımcıların yüzde biri "Hiç kimseye cinsel çekim hissetmedim" seçeneğini işaretlemiş. Bu veriyi genelleştiren Bogaert, toplumdaki aseksüellik oranının yüzde bir olabileceğini belirtiyor. Bu yüzde birlik kesimse, kısa bir süre öncesine kadar kendini ifade etmekten çekiniyordu. Ama artık durum değişmeye başladı. Amerika'da örgütlü davranmaya başlayan aseksüel hareketi yavaş yavaş tüm dünyaya yayılıyor. İnternet sitesine bir çok ülkeden aseksüel üye oluyor, kendini anlatıyor.

Link to post
Share on other sites
  • 3 months later...

Hello a 2. article

http://www.haberbox.com/Magazin/551-Turk-a...te-bulustu.html





2014 Mod Edit: The above link doesn't seem to work anymore, but I think I've found a copy of the article here. For future reference:


Türk aseksüeller internette buluştu

4 Kasım 2007
Hakan GENCE

4379103.jpg

Herhangi bir sağlık sorunu bulunmadığı halde cinselliği hayatından tamamen çıkaran, hatta duymak bile istemeyen aseksüeller Amerikalı David Jay’in önderliğinde 2001’de AVEN hareketini kurmuştu. Bu akım internet sitesinden tüm dünyaya yayıldı. Bugün 11 dilde tartışmaların yapıldığı bir platformu olan dev bir uluslararası harekete dönüştü. Cinselliği hayatından çıkaran üniversite öğrencisi Burcu Sufi Demirtürk (23) internette bu konuda bilgi toplarken Jay’in sitesini keşfetti. Aseksüel Türklerle tanışmak, aseksüelliğin bilinmesini sağlamak amacıyla üç ay önce bir web sitesi kurdu.

Kısa sürede 40 üyeye ulaşan aseksuel.com’da konu tüm boyutlarıyla tartışılıyor. Demirtürk, aseksüelliği şöyle tarif ediyor: "Hayatında hiç cinsellik yaşamamış ya da yaşamak istemeyen kişiler. Sekse karşı nötrüz. Birçok kişi aseksüelliği cinsellikten iğrenmek zannediyor. Bu çok yanlış, hiç yaşamadığınız bir şeyden iğrenemezsiniz."

İNSANIN KENDİSİNİ GOOGLE’DA BULMASI İLGİNÇ

Bugüne kadar çok aşık oldum. İlişkilerim hep çok güzel başlıyordu ama devamında bir şekilde tıkanıyordum. Üniversite birinci sınıftayken internetten "cinselliği istemeyen" cümlesinin karşılığını ararken aseksüel kelimesiyle karşılaştım. İnsanın kendini Google’da bulması ilginç tabii ama başka kaynak yoktu.

Araştırırken aseksüellerin genç lideri David Jay’in kurduğu internet ağını keşfettim, üye oldum. Dünyanın her yerinden üyesi vardı. Amerika’dan pek çok arkadaş edindim. Tercihimin doğruluğunu gördükçe kararlılığım arttı.

CİNSELLİĞE HİÇ İLGİ DUYMADIM

Lise aşklarınızla zaten cinselliği pek fazla paylaşmıyorsunuz. Cinselliği evlendikten sonra yaşamak isteyen arkadaşlarımın sayısı fazla. Ben bunu da hiç düşünmedim. Ama çocukluğumdan beri cinselliğe hiç ilgi duymadım. Nedenini de merak etmedim. Bir arkadaşımın bilgisayarında porno film görmüştüm. Bu görüntüler de tercihimi değiştirmedi. Seksten iğrenmiyorum, sadece benim için yok. Bütün benliğim bana bunu haykırıyor. Mutluyum ve ileride de bunu başka bir şeyle değiştireceğimi hiç zannetmiyorum.

ÜNİVERSİTE ARKADAŞIMA AŞIK OLDUM

Beni en çok üniversite birdeyken yaşadığım ilişki üzdü. Okul arkadaşıma aşık oldum. Ama aseksüel olduğumu anlatıp bu ilişkinin yürümeyeceğini söyledim. Her şeye rağmen beni sevdiğini söyledi. Meğer bu düşüncemin sadece evlilik öncesi için geçerli olduğunu sanıyormuş. Altıncı ayımızda trafik kazası geçirdik. Hastanede beni ziyarete geldiğinde, "Neredeyse beraber olamadan ölecektik" dedi. Tercihimi bir kere daha anlatınca kıyamet koptu. İki ay sonra motosikletiyle trafik kazası geçirip öldü. Çevremizdekiler beni günah keçisi ilan etti.

DOKTORA DA GİTTİM, HORMON TESTİ DE YAPTIRDIM

Tıp fakültesinde okuyan kız kardeşim bana cinselliğin fizyolojisini anlattı. Hormonal dengemin nasıl olduğunu anlamam için test yaptırmamı istedi. Testler sonucunda bütün değerlerimin normal olduğunu gördük. Psikiyatra da gittim. Doktorum, bu şekilde mutlu olduğumu anladı ve cinselliğin öznel olduğunu söyledi. Duyanların ilk cümlesi, hayır aseksüel değilsin, oluyor. Herkes kendince cinselliği anlatmaya çalışıyor. Aslında ben de onlara aynı gözle bakıyorum. Cinselliği nasıl yaşayabiliyorsunuz, diye soruyorum.

ANNELİK İÇGÜDÜM YOK

Annelik içgüdüm hiç olmadı. Web sitemin üyesi iki aseksüel evlenip tüp bebek yoluyla çocuk sahibi olmuş. Artık tıp çok ilerledi, hiçbir şey imkansız değil. Kendi cinsiyetimden biriyle duygusal ilişki yaşamayı da doğru bulmuyorum. Gerçi bu, çok uzak olduğum bir konu hakkındaki görüşüm. Aseksüellikle eşcinsellik birbirinden o kadar farklı ve uzak ki.

ERKEKLERE EŞCİNSEL, KADINLARA EVDE KALMIŞ DİYORLAR

Siteyi hayatını kaybeden sevgilimin anısına kurdum. Ayrıca kendi tercihimden insanlarla tanışmak istedim. Kısa sürede 40 üye oldu. Üyelerin çoğu 20-25 yaş aralığında, üniversite öğrencisi veya üniversite mezunu. Kadın ve erkek üyelerin sayısı hemen hemen aynı. Evli olan ve evlenmeyi düşünen birer çiftle, hemcinslerine aşık olmak isteyen aseksüeller de var aramızda.

Sorunlarımızı da paylaşıyoruz. Özellikle erkek aseksüellerin problemleri çok fazla. Onlara eşcinsel ve iktidarsız, kadın aseksüellere evde kalmış diyorlar. Bu tercihin eşcinsellikten çok farklı olduğunu artık herkes anlamalı.

EVLENMEK İSTİYORUM AMA BİR ASEKSÜELLE

Zonguldaklıyım. Annem ev kadını, babam Zonguldak Belediyesi’nde çalışıyor. 21 ve 18 yaşında üniversite öğrencisi iki kardeşim var. Ailem modern görüşlü, hiçbir zaman fikirlerime karşı çıkmadılar. Tercihimi onlara açıkladığımda ilk önce tepki gösterdiler. Evlendikten sonra tercihimin değişeceğine inanıyorlardı. Bunun olmayacağını anladıklarında da sen mutluysan destekliyoruz dediler. Ama yine de evlenmemi istiyorlar. Aslında ben de evlenmeyi düşünüyorum. Ama kendi cinsel tercihimden biriyle... Şu anda beni bu şekilde kabul edip evlenmek isteyen iki arkadaşım var.

ASEKSÜEL.COM ÜYESİ ASEKSÜELLER ANLATIYOR

İLK GECE EŞİM ELİNİ KESİP ÇARŞAFA KAN DAMLATTI

Takma adı: Sevinç: 28 yaşındayım. Ailemin isteğiyle tanımadığım bir adamla evlendim. İlk gecemizde çok heyecanlıydım. Ama eşim ne yaparsa yapsın içimde herhangi bir cinsel dürtü yoktu. O gece eşim elini kesip çarşafa birkaç damla kan bıraktı. Jinekoloğa ve psikiyatra gittim. Çeşitli hormon ilaçları kullandım. Bu yüzden çok kilo aldım, yanaklarımda kıllar çıktı. O ilaçlar sayesinde birtakım dürtüler kazansam da ilişki sırasında anladım ki hayattan beklediğim şey bu değil. Evliliği daha fazla sürdüremedik. Ailesine kısır olduğumu söyledi. Onu hálá sevdiğim için bu yalana izin verdim. Şimdi ailemle yaşıyorum ve tercihimden mutluyum.

SEVGİLİ İŞ ARKADAŞLARIM, ARTIK DUYUN LÜTFEN BEN ASEKSÜELİM

Takma adı: EDplus: Tam anlamıyla yokluk içinde büyüdüm. Şimdi çalışmalarımın karşılığını alıyorum çünkü büyük bir şirkette yönetici oldum. Peki neden söylüyorum bunları? Şöyle; gerek kazancımın iyi olması, gerekse girişkenliğim nedeniyle çevrem benimle olmak isteyen kadınlarla dolu. Ama bundan sıkıldım. Sevgili iş arkadaşlarım artık duyun lütfen, ben aseksüelim. İşyerinde bana bazıları iktidarsız, bazıları da gay yakıştırması yapıyor. Ama kimsenin aklına aseksüel olma ihtimalim gelmiyor. En büyük isteğim baba olmak. Sanırım bir taşıyıcı anne bulmak ve bir defalık cinsel ilişkiye katlanmak zorunda kalacağım.

SORUN OLARAK GÖRÜLMEMELİ

İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doğan Şahin:
Aseksüel yaşam sürenler farklı nedenleri olabilir: Birçok toplumda belli bir yaşı geçen insanlar, aktif bir cinsel yaşam sürmek olumlu karşılanmadığı için cinsel yaşamdan çekilebiliyor. Cinsel istek bozukluğu tıbbi veya psikolojik nedenlerle ortaya çıkabiliyor. Kendi cinsel yönelimini kabul etmeyen, bastırıp farkına varmayan eşcinseller de cinsel arzu hissetmeyebilir. Bazı kişilik bozukluklarında da duygusal yakınlıklar kişi için tedirgin edici olduğundan cinsel yakınlıklardan uzak durulabilir. Kişi aseksüel yaşam sürdürmekten hoşnutsa, tercihi sosyal ve mesleki işlevselliğini etkilemiyorsa bunu bir sorun olarak değerlendirmek gerekmez.

Link to post
Share on other sites

hello cool.gif

and 3.
http://www.yehhu.com/kadin/kadin_haberler/...etay.asp?id=705

and 4.

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/hab...&yazarid=12

and 5.
http://www.gazeteyenigun.com.tr/icerik.asp...tule&rID=71



2014 Mod Edit: For now, I can't find the first and third article linked. The second one for future reference:


29 Eylül 2007
Ayşe ARMAN aarman@hurriyet.com.tr


12b.jpg

Aseksüel Bundan daha güzel bir sözcük yok benim durumumu anlatan

Gazeteciliğe 16 yaşında başlıyor, İzmir Kız Lisesi'nde okurken. Duvar gazetesi yapıyor. İzmir Fuarı çok popüler o yıllarda, elinde fotoğraf makinesiyle, dönemin ünlüleri Gülistan Okan'ın, Aysel İpar'ın karşısına dikiliyor. Sonra gazetecilik yüksek okulundan mezun olup, mesleğe başlıyor.

Erol Simavi, İzmir Ekspres'i satın alınca, Şenay Düdek 21 yaşında yazı işleri müdürü oluyor. Babasının ölümünden sonra İstanbul'a geliyor, Haftasonu, Haftanın Sesi gibi gazetelerde çalışıyor. Süper Gazete'nin Genel Yayın Müdürlüğü teklif edildiğinde, aldığı ücret o zamanın şartlarına göre ilgi çekiyor: 626 Mazda araba, 500 lira aylık, limitsiz bir kredi kartı ve Bulgari saat. Hatta bu olay üzerine Mehmet Barlas, "Bu meslekte magazinci olmak varmış!" diye yazıyor. Şenay Düdek, "Çetin Emeç, Fikret Ercan, Arap Kadri, Nezih Demirkent ve Seçkin Türesay ustalarım" diyor.

Nasıl bir çocukluk?

- Renkli. Babam, Kesik Suratlı Naci...

Şaka yapıyorsunuz...

- Yoo hayır. İzmir'in sayılı kabadayılarından benim babam.

arsivimage.aspx?picid=4167767

Gerçekten "Kesik Suratlı" mı derlerdi?

- Evet, çünkü bir araba kazası geçirmiş ve yüzü fena yaralanmış, lime lime doğranmış. Ama dünya tatlısı bir adamdı. Yanlış anlamayın mafya değil. Karanlık işler yok, herkes tarafından sevilen bir kabadayı...

Kabadayı olmasının getirdiği özellikler ne?

- Kabadayı, değerleri olan biri. Sıkı sıkı bağlı onlara. Bir de raconu var kabadayının. Arkadaşının eşine, onu gebertsen yan gözle bakmaz mesela, ailesini kendi ailesi beller. Hiç unutmam, babamın çok yakın bir dostu vefat etmişti, bütün ailesine babam baktı.

Peki kabadayılık dışında ne işle meşguldü babanız?

- Ev kumarhanelerini Türkiye'de başlatan insan. O yıllarda yasal kumarhaneler yokmuş. Kumar, evlerde oynatılırmış. Babamın işlettiği de konken, bezik, poker gibi oyunların oynatıldığı lüks evler. Dalmaz Center'ın küçüğü. Ama sonra amcamı öldürüyorlar, hem de 32 yaşında, babam da "Tövbe!" ediyor, bu işleri bırakıyor.

Siz peki çocukken babanızın kabadayı olduğunu biliyor muydunuz?

- E bir süre sonra anladım. Çünkü başka babalara benzemiyordu, günde iki takım elbise değiştiriyordu. Ve çift tabancayla dolaşıyordu. Babam aslında Burdur'un köklü ailelerinden. Esas işi de kum ve taş ocakları işletmek, Düdükler derlermiş bize...

Düdek değil yani.

- Yok değil, bildiğin düdük. İlkokuldaki arkadaşlarımın benimle, "Düdük buraya gel" diye alay etmelerine içerleyen babam, soyadımızı değiştirdi. "Ü"yü "e" yaptı. Benim için. Ben onun maskotuydum, uğuruydum. En büyük kız. Erkek olması beklenen kız. Pek severdi beni. Hep derdi, ben çok şanslı doğmuşum, benim doğumumla birlikte babam daha da varlıklı hale gelmiş. O yüzden beni hiç kırmazdı, üzülmeme de dayanamazdı. Ne var ki, soyadını değiştirdiği için babası onunla 2 yıl konuşmamış...

Dede, "Düdük" kalsın istiyor yani...

- Tabii. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu zamanında üst düzey bir asker. Mert, cesur bir asker. Hatta, birtakım isyanlar olmuş, isyanların başını da hep dedem çekmiş. İnsanlar da onu, "Tevfik Efendi, herkese kafa tuttu, düdük gibi öttü" diye anarlarmış. O da böyle anılmaktan memnundu demek ki...

Kardeşleriniz?

- Dört kızız biz. Birbirine bağlı 4 kız kardeş.

Annenizden hiç söz etmedik...

- Annem Giritli. Çok erken doğuruyor beni. Babam onu kaçırıyor. Büyük aşk. Ne var ki, aşkları çok uzun süremedi. Çünkü babam çok genç yaşta vefat etti, 47 yaşında beyin kanaması geçirdi...

Yazık, çok da gençmiş...

- Evet, o gün bugündür perşembeyi cumaya bağlayan gecelerde babama Yasin okurum. Çok sarsıldım o gidince. Çünkü ben babama çok aşıktım. Morgta ayıramadılar beni ondan. Ayaklarına yapıştım kaldım, okşuyorum, öpüyorum, "Beni bırakıp gitme" diyorum. Sonra bir banka oturtmuşlar beni sakin olayım diye, bankı yerinden sökmüşüm sinirden. Maalesef beyin kanaması geçirdiğini anlayamadı doktorlar, göz göre göre gitti babam.

Babanız sizi "Erkek Fatma" olarak mı yetiştirdi?

- Öyle de denebilir. 16 yaşındayken silah atmayı öğretti, 17 yaşında altıma Opel araba verdi, 21 yaşındayken de ev aldı. Bağımsız ve özgür yetiştirildim, öyle çıtkırıldım ve kırıtık bir kız hiç olmadım. Çünkü beni erkek bekliyorlarmış. Annemin karnı sivriymiş, aşermesi bile erkek çocuk aşermesiymiş. Önce sevinmişler tabii, ben doğunca da hayal kırıklığı, sonra sonra alışmışlar. Davranışlarım sert filan olabilir ama neticede ben bir kadınım, inkar edemem. Pişman da değilim.

Babanız öldükten sonraki hayatınız sizi nasıl şekillendirdi?

- Aile reisi oldum. Aile benden sorulurdu. Annem dahil herkesi sahiplendim. Hepsi de beni sayarlar, benden habersiz adım atmazlar, her işlerini bana danışırlar. 6 yeğenim var, hepsi benim için çok kıymetli, bana güvendikleri kadar anne ve babalarına bile güvenmezler.

Çocukken bütün erkek çocuk bekleyen kız çocuk aileleri gibi erkek çocuk kıyafetleri giydirirler miydi size de?

- Gazino mazino açılışı varsa, kız kıyafetleri giydirirlerdi. Taftalar, danteller filan. Hiç hoşlanmazdım, ben kendimi pantolonumun içinde emin ve güvenli hissettim.

Erkeklerle ilişkiler sevgililer...

- Hayatta sadece iki flörtüm oldu. Biri İzmir Kız Lisesi'nde okurken makine mühendisi bir çocuk. Diğeri de tanınmış Ankaralı bir ailenin oğlu. O sıra Ankara Gazi Eğitim'de okuyordum. Ama sözünü ettiğim flörtler platonik, yatak boyutu, cinsellik filan yok.

Cinsellik yok mu? Cinsel anlamda siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?

- Aseksüel. Bundan daha güzel bir sözcük yok benim içimde bulunduğum durumu anlatan...

Bu, sizin için üzücü bir şey mi?

- Yooo. Zaman içinde artık başka bir manevi boyuta sıçradım, geldiğim nokta şu: Sorunlarımı, duygumu, ihtiyacımı Allah'la gideriyorum. Mübarek ramazan ayında yalan söyleyecek halim yok...

Nasıl yani?

- Ben Allah'la konuşuyorum, öyle rahatlıyorum. Bazı insanlar, "Kadın kafayı sıyırmış" diyebilir, canları sağ olsun. İnsanların bir şeylere inanması gerekir.

Ama insanın yalnızca manevi ihtiyaçları olmaz, ten teması diye bir şey var, o da bir ihtiyaçtır...

- Tabii tabii. Ama öyle şeyler yok oldu benim hayatımda. Niye bitti, bilmiyorum. Artık varsa yoksa iş güç.

Ne zamandan beri...

- 10 yıldır. Flört ederken o sözünü ettiğim iki erkekle eskiden, ben de tabii her genç kız gibi evlenmeyi, yuva kurmayı düşündüm. Ama olmadı. Orada yaşadığım hayal kırıklığı bende bir kızgınlık yaratmış olabilir.

Siz benimle dalga geçmiyorsunuz değil mi!

- Hayır ne münasebet, benim kimseye verilecek hesabım yok ailemden ve Allah'tan başka. Bir kadınla birlikte yaşasam, söylerim, neden saklayayım? Türkiye'de birçok ilki ben başlattım, bunu da açıklarım, ne var, kimden korkacağım?

Siz beni yanlış anladınız, ben neden şununla ya da bununla birlikte oluyorsunuz diye eleştirmiyorum. Hiçbir Allah'ın kuluyla ten ilişkinizin olmamasına şaşırıyorum. İnsanı rahatsız eden bir durum değil mi?

- Yoo yoo doğru anlıyorum, ben de gay'lik, lezbiyenlik bunları normal karşılayan biriyim. Ama inan, dünyanın en güzel kadını gelse soyunsa karşımda, arkamı döner, çıkarım. Ya da Özcan Deniz. Aşık olduğum tek adam. Ama kardeşim gibi. Yatağa girsek hiçbir şey olmaz. Sen seksi seven biri olarak anlayamıyorsun tabii, neden hayatında kimse yok diyorsun. Bilmiyorum bende bitti. Belki de Allah tarafından bitirildi. Şimdi çocuklara başka türlü bakıyorum, evimin bahçesindeki çiçeklere, böceklere... Onların sevgisiyle yetiniyorum.

Bir insanın seksle tanıştıktan sonra, bu kadar uzun süre cinsel perhize girmesi nasıl oluyor?

- Ama ben hiç yapmadım ki. Yapmanın zevkini almadım ki.

Hayatınız boyunca mı?

- Evet. Hiçbir zaman yapmadım. Ben zaten bir tek kendime ve Allah'a aşığım.

Toplum arkamdan laf eder diye kendinizi kasıyor olabilir misiniz?

- Hayır, toplum benim için her şeyden sonra geliyor. Asla. Umurumda bile değil.

Acaba tutucu musunuz?

- Evet tutucuyum.

Bazı insanlar latandır, gay eğilimleri vardır ama kendileri bile kabul etmek istemez...

- Ben onlardan değilim. Gay'lere karşı da değilim. Çevremde gay, lezbiyen ve biseksüel arkadaşlarım var. Hatta arkadaşlarımın yüzde 90'ı öyle. Öyle bir rahatsızlığım yok. Ben kendimle barışık bir insanım.

Belki de lezbiyen olup olmadığınızı bilmiyorsunuz...

- Hayır. Lezbiyen olsam, çıkar söylerim. Nasıl ben senin samimiyetine inanıyorsam, sen de bana inan. Olsam gider Amsterdam'da, Miami'de yaşarım. Kimseyi de enterese etmez.

Gazetecilikte 10 yılda kazandığım toplam parayı

televizyondan 1 ayda alıyorum

Yıllarca gazetecilik yaptınız. Ama birdenbire hayatınıza sihirli bir değnek değdi. Nasıl oldu?

- Evet hayatıma televizyon girdi. Dobra Dobra bana çok çok iyi geldi. Dediler ki, "4 program sonra biter!" 4 sezondur devam ediyor naber. Müge Anlı'yla başladık, Müge'nin kocasının konseptiydi, ben üzerine birtakım ilaveler yaptım ama şimdi farklı kanallardayız. Aramızda bir problem yok, kardeşim gibi severim Müge'yi. Giderken onu da almak istedim ama o "Ben burada kalayım" dedi. Bir taraftan da "Bir Dilek Tut" var. Orada herkesin Şenay Ablası'yım. Eskiden insanların güven duydukları bir gazeteciydim, şimdi de sevdikleri ve güven duydukları bir televizyoncuyum.

Televizyon dünyası sizi neden sevdi?

- Dürüst ve netim.

İşinizi yaparken bu kadar dobra dobra olmayayım dediğiniz oluyor mu?

- Oluyor. Çünkü karşımdaki insanı incitmek istemiyorum. O zaman kendime fren koyuyorum. Ya da kafa sallayıp geçiyorum.

Peki televizyondaki tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Bazılarının adı polemik, bazıların şirretlik ve edepsizlik. Muazzam bir ekran kirliliği var. Biz de bazen hareket olsun diye yapıyoruz. Karşımızdakinin kuyruğuna ya da dallarına basıyoruz. Ama bu sene, kendimi o şirretlikten ve edepsizlikten kurtarmak istiyorum. Ben zaten 50'me geliyorum, bir iki sene daha yapar, bırakırım televizyonu.

ÊMusluk akarken küpü doldurma mantığı mı?

- E tabii. 30 senelik gazetecilik hayatımın 10 senesi Posta'da geçti. Yanlış anlaşılmasın Rıfat Ababay'ı çok severim ve bugünlere gelmemi borçlu olduğum insanlardan biridir. Ama 10 yıl boyunca Posta Gazetesi'nden kazandığım toplam parayı, ben şimdi bir ayda televizyondan kazanıyorum, Bir Dilek Tut programından. 10 sene boyunca, haftanın 5 günü eşek gibi çalışmışım, yağmur çamur demeden gazeteye gitmişim, 10 yıl nere, bir ay nere. Biri bana açıklasın... Ailem olmasa, gazeteden aldığım parayla bu hayatı yaşamazdım. Televizyon dünyasının açtığı kapı gerçekten müthiş. Ama yıpratıcı. Beş buçukta başlıyor, gece 11'lere kadar sürüyor. İlaçla ayakta duruyorum.

Gerçekten 1 milyon dolar transfer parası aldınız mı?

- Evet. Ama bu miktarın içinde ekibin parası da var. Yapımcım, yıllardır 2 milyar alıyordu, ben 7.5 veriyorum, yönetmenim 1.5 milyar alıyordu, ben 4 veriyorum, şoförüm de 500 milyon alırken, benden 1.5 alıyor. Bir de parayı peşin vermediler. Her ay 120 milyar veriyorlar. Ama bereket versin, Türkiye şartlarında çok iyi para. Fakat Allah tabii hemen devreye girdi, "Kendine gel, ayağını denk al" dedi. Biliyorsunuz çok kötü bir kaza geçirdim. Bir buçuk gün komada kaldım. Kolumda 11, belimde 5 platin var. Tekerlekli sandalyede olabilirdim ya da ölebilirdim, o yüzden her başıma gelen hadisede Allah'ıma hamdetmeyi öğrendim.

Yeni bir hedef?

- Kendi şovumu yapmak. Türkiye'nin Oprah'ı olmak...

Link to post
Share on other sites
  • 3 weeks later...

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/hab...arih=2007-11-06 (2014 Mod Edit: Check post #2)

http://www.bianet.org/english/print/103874

2014 Mod Edit - For future reference:

ASEKSÜEL ONLİNE

Aseksüel Kadınlar Örgütleniyor

Burcu Sufi Demirtürk, kendi deyişiyle, aseksüel bir azınlığa hem Türkiye’de hem dünyada sözcülük eden bir üniversite öğrencisi. 23 yaşında. Yaklaşık yedi ay önce bir internet sitesi kurup aseksüeller için bir platform oluşturdu

İstanbul - Uçan süpürge

29 Aralık 2007, Cumartesi 00:00

Burcu Sufi Demirtürk “Biz aseksüeliz. Cinsellik olmayan bir hayatın içinde mutluyuz” diyor. Ancak, her aseksüelin kendisi kadar şanslı olmadığını belirtmeden geçemiyor: “Herkes aynı değil ne yazık ki! Ailesi söz hakkı vermemiş. Zorla evlendirilmiş. Gerdeğe sokulmuş. Ne istediği sorulmamış. Sonra her şey başlarına yıkılmış. Ben buna çıldırıyorum! Her insan doğduğu saniyeden itibaren özgürdür ve birtakım haklara sahiptir. Aseksüellerin de hakları var.”

Demirtürk'ün öyküsü oldukça üzücü. Aseksüel kimliğini netleştirdikten sonra bir erkeğe aşık olmuş Burcu. Ona açıkça ‘birlikte olamayacaklarını’ söylemiş, “Ben asüksüelim” demiş. Karşılığında “Ben seni olduğun gibi seviyorum”u duymuş ama karşısındaki erkek onun “geleneksel Türk kızı” olduğu için böyle bir engeli ortaya koyduğunu düşünmekteymiş.

“Bir gün gerçekle yüzleştik. Deneyebileceğimiz her türlü tıbbi imkanı denedik. Yapamadım. Olmadı. Cinsel arzu duymadım. Ne ayrılıyor ne kavuşabiliyorduk.”

Aseksüel olmanın hastalık olmadığını anlatmak

Sevgilisi trafik kazası geçirip ölünce sarhoş olmasına neden olarak, dahası katil olarak gösterilmiş Burcu. O zaman fark etmiş ki Türkiye’de insanlar aseksüelitenin ne olduğunu bilmiyor. Burcu “Eğer o benim aseksüel olduğumu ve bunun gerçek anlamının ne olduğunu bilseydi belki de bu üzüntüler hiç yaşanmayacaktı” diyor.

Bu eksikliği fark etmekle kalmayıp bir de üstüne isyan eden Sufi, bilgilendirmek, bilinçlendirmek amacıyla, tek başına Aseksüel Online'ı kurmuş. Başlarda hiç üyesi olmamış, ancak, zaman içinde her gün 1-2 kişi derken üyelerin sayısı çoğalmış. Hürriyet gazetesinde haber çıktıktan sonra ise sayı 230’u bulmuş.

Site sayesinde Türkiye'nin her yerinden aseksüel insanlarla tanışmış Burcu: “Şimdi sitede aseksüelite hakkında tartışmalar yapıyor, yalnızlıklarımızı paylaşıyor, acılarımızı beraber sarıyoruz. Bugün Shaina Twain aseksüel evliliğinin 8. yılını kutlarken ben hâlâ Türkiye'deki insanlara aseksüelitenin hastalık olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Ama sorun etmiyorum kendime. Gücümün yettiği kadar aseksüeliteyi anlatıp amacı özgürlükte ve insan haklarında birleşen tüm insanların yanında olacağım.”

Burcu şunları söylüyor:

“Sevgisiz ve saygısız, tek tarafın istediği doğrultusunda kurulan, kadınları sadece cinsel obje veya çoğalma aracı olarak gören zihniyetlerin kurduğu yuvalar bugün insanlığın en önemli ayıplarından bir tanesidir. Bugün sadece Aseksüel Online’daki kadınlar için değil bu ülkede yaşayan tüm kadınlar için kadın haklarını daha çok duymak istediğimiz günlerin içindeyiz. Eğer sesimizi duyurmak istiyorsak birleşip sesimiz kalmayana kadar bağırmak da zorundayız. Bugün Türkiye 2002 yılında kabul edilmiş Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesiyle, CEDAW İhtiyari Protokolü’ne taraf olan 48. ülke konumunda. Bu protokol Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmeleri ve İnsan Haklarına ilişkin diğer uluslararası belgelerin cinsiyete dayalı ayrımcılığı yasakladığını hatırlatarak uygulamaya geçirilmiştir. Bugün hukuken bir erkeğin bir kadından üstün olduğu tek kanun yoktur. Bir erkeğin beraber olmak istediği kadın kadar, kadın da o erkekle aynı duyguyu paylaşmak zorunda. Kimse zorla dayatılan kaderini yaşamak zorunda değil. Burası gelenek görenek ülkesi değil demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti!”

Aseksüel Online’a üye kadınlar anlatıyor:

Ayşe, 35 yaşında, İstanbul’dan

Hayatım boyunca hiç kimseye cinsel anlamda bir şey hissetmedim. Bu tür duygular hiçbir zaman içimde olmadı, benim için sorun da olmadı. Hiçbir zaman evlenmek istemedim ama ailem benimle aynı fikirde değildi. Her ne kadar uzun süre karşı çıkmaya çalışsam da onların isteği doğrultusunda zorla tanımadığım bir adamla evlendirildim.

Gerdek gecemizde kendimi tecavüze uğramış gibi hissettim. Alışacağım söylendi. İnanmaya çalıştım ama olmadı. Ne zaman niyeti olduğunu anlasam ruhum bunaldı, ilişki sırasında da hemen bitsin istedim. 6 ay bu şekilde dayanabildim. Sonra kaçtım evden şimdi eski bir arkadaşımın sekreteri olarak çalışıyorum ve geceleri işyerinde yatıyorum. Ailemin yanına da gidemedim. Şu an hâlâ nüfus kağıdımda evli olarak gözüküyorum. Ama bunun benim için bir anlamı yok. İşyerinde yalnız yatmaktan çok mutluyum. Hürriyet gazetesindeki haberden sonra Aseksüel Online’a ulaştım. Şimdi kendim gibi bir beyle muhabbet ediyoruz. Türkiye gibi bir yerde zor ama her şeyin düzeleceğine inancımı kaybetmedim.

Zeliha, 32 yaşında, İstanbul’dan

Aslen Urfalıyım,18 yaşıma geldiğinde yine Urfa’da ne düşündüğüm hiç sorulmadan biriyle evlendirildim. Birkaç yıl, ileride her şey farklı olacak, evinin kadını ol, beyine hizmet et şeklinde tavsiyeleri dinledim. Daha doğrusu dinlemekten başka şansım yoktu; bu eve gelinliği ile giren kefeni ile çıkar dediler, sanki gelinlikle girmek benim fikrimmiş gibi. Gerdek gecesi sadece canım yandı. Sonraki zamanlarda da bu acı azalarak devam etti. Eşim hayatta en çok nefret ettiğim insan haline geldi, onu görünce moralim bozuluyordu bu da ilişkimize olumsuz yansıyordu. Çok uzun süre dayak yedim.

Bir akşam karakola gittim şikayet için. Eşim gelip beni polislerin yanında da dövdü. Polisler biz aile içine karışamayız barışın evinize gidin dediler. Yediğim dayaklardan bunaldığım için doktora gittim. Cinsel gücü arttırıcı ilaçlar kullandım. Yine de istemiyordum. Sonunda sorunun ne olduğunu anlayabildik. Sorun benim aseksüel olmamdı ve bunu bilmem için bana hiç yardım edilmemiş olmasıydı. Kendimi denemem için sadece gerdek gecesiydi bana verilen. O evde daha fazla yapamazdım eve de dönemezdim. 20 yaşımda hayatta tek başına kalakaldım. Sokaklarda dilenecek kadar aç kaldım. Ayaklarım morarıncaya kadar iş aradım. Çoğu işten de cinsel istismar sonucu çıkmak zorunda kaldım. Şu an zor ama huzurlu bir hayatım var. Tek üzüntüm; çok daha güzelini yaşayabilirdim. En azından ailem hâlâ yanımda olabilirdi.

Hafize, 28 yaşında, Ankara’dan

Ben de eşim de eğitimli kariyer sahibi insanlarız. Evlenmeden önce eşimle beraber olduk. Bana duyduğu saygıdan dolayı evlenmek istedi, kabul ettim. İlk kez yaptığımız zaman ne olduğunu anlamadığım için pek üzerine gitmedim ama evlilik hayatımız başlayınca bir terslik olduğunu fark ettim. Başlarda eşim bana haz duydurmak için çok uğraştı ama bir türlü aseksüel olduğumu kabul etmiyordu.

Aseksüel olup ayrılmak istediğimi söylememle gece gündüz kavga etmeye başladık. Bir tokat iki tokat derken iyice çığırından çıktı. Hâlâ onun istediği doğrultuda cinsel ilişkiye giriyoruz. Boşanmak istediğimi söyleyince bana seni öldürürüm dedi. Sevmek sevdiğini mutlu görmektir, beni gerçekten sevse mutluluğumla ilgilenirdi. Saygı filan hak getire. Şu an yerleşeceğim yerin planlarını yapıyorum. Benden sonra ne yapacağı umurumda bile değil. Ben özgür bir kadınım! (SD/EÜ)

http://ankara.sendeyolla.com/haberdetay.as...36&id=41093 (Not active)

http://baranahmetoglu.blogspot.com/2007/12...rk-rportaj.html (Not active)

http://www.magazinkolik.com/Haber/1386/Hul...ESTIRICI-AL-SEX

2014 Mod Edit - For future reference:

29 Kasım 2007 Perşembe 20:24

Hülya Avşar: "SAKİNLEŞTİRİCİ AL SEX YAP!.."

hulyaavsar_burcusufi.jpg

Hülya Avşar,aseksüel genç kıza 'Hiç orgazm olmadın mı? Canın sex istemiyor mu?' gibi cesur sorular yönlendirdi...

Türkmax'taki 'Hülya Avşar Stüdyosu' programının konuğu, aseksüel olduğunu ve yaşamını bu şekilde devam ettirmek istediğini söyleyen Burcu Sufi Demirtürk'tü.

Henüz 24 yaşında olan genç kızın anlattıkları karşısında şaşırıp kalan Hülya Avşar, "Orgazm olmak, sevişmek, öpüşmek seni ilgilendiriyor mu?" sorusuna verilen "Hayır. Bu bahsettikleriniz hiç bir zaman benim hayatımda varolmadı, önemli olmadı" cevabına inanamadı.

"Bir kerecik sexi deneseydin" diyen Hülya Avşar, kendisi gibi düşünen ve yaşayan insanlara ulaşmak için bir internet sitesi kuran Demirtürk'e bir psikolog gibi sorular yöneltti. Genç kızın bu durumunun herhangi bir tecavüz veya taciz olayı ya da travmatik bir durumdan kaynaklanıp kaynaklanmadığını soran Avşar, "Belki de lezbiyensin. Hiç bunun üzerine gittin mi?" diye sormaktan da çekinmedi.

İnsan bedeninin sexe ihtiyacı olduğunu genç kıza anlatmaya çalışan Hülya Avşar, Burcu Demirtürk'ün anlattıklarından sonra ekran başındakileri şok eden bir öneride bulundu: "İleride bu durum aile kurmana engel olacak. Hiç olmazsa bir kere sarhoş olup belki de sakinleştirici alıp bir erkekle beraber olup bunun değişmesine sebep olurum diye hiç düşündün mü? Kendine haksızlık etmiyor musun?"

http://www.gazetesok.com/haber.jsp?cid=295...line_vurdu.html

2014 Mod Edit: The above link doesn't work anymore, but a copy of the article can be found here. For future reference:

Seks diline vurdu

Hülya Avşar, tv programında son zamanlarda seksten başka birşey konuşamaz oldu

HÜLYA Avşar önceki gün programına konuk ettiği plastik cerrahi uzmanı Prof. Dr. Onur Erol’a penis büyütmeyi ve vajina toplamayı sormuştu. Avşar, hocaya “Penis büyütebiliyorlar mı gerçekten? Peki işlevini yerine getirebiliyor mu? Peki vajina toplamak diye birşey var mı?” şeklinde sorular yöneltmişti. Hiç orgazm olmadın mı? Hülya Avşar, dün de yine programında seks konuştu; televizyongazetesi.com’un haberine göre Avşar’ın bu kez konuğu aseksüel olduğunu ve yaşamını bu şekilde devam ettirmek istediğini söyleyen 24 yaşındaki Burcu Sufi Demirtürk’tü. Avşar, genç kıza ‘Hiç orgazm olmadın mı? Canın seks istemiyor mu?’ gibi sorular yöneltti. Avşar, “Orgazm olmak, sevişmek, öpüşmek seni ilgilendiriyor mu?” sorusuna verilen “Hayır. Bu bahsettikleriniz hiç bir zaman benim hayatımda varolmadı, önemli olmadı” cevabına inanamadı ve tavsiyede bile bulundu. Genç kıza, “Bir kerecik seksi deneseydin” diyen Hülya Avşar, “Belki de lezbiyensin. Hiç bunun üzerine gittin mi?” diye sormaktan da çekinmedi. Sakinleştirici alıp seks yap! İnsan bedeninin sekse ihtiyacı olduğunu söyleyen Hülya Avşar, Burcu Demirtürk’ü ikna edemeyince ekran başındakileri şok eden bir öneride bulundu: “İleride bu durum aile kurmana engel olacak. Hiç olmazsa bir kere sarhoş olup belki de sakinleştirici alıp bir erkekle beraber olup bunun değişmesine sebep olurum diye hiç düşündün mü? Kendine haksızlık etmiyor musun?” Hülya Avşar’ın son zamanlarda Türkmax’daki programında yaptıkları ve konuştuklarını herkes şaşkınlıkla izliyor ve şu soruyu soruyorlar; Bu durum reyting kaygısından mı yoksa kendisinin cinselliğe olan şahsi merakından mı kaynaklanıyor? Çünkü neredeyse her konuğa cinsellikle ilgili sorular soruyor. Bu da hayretle izleniyor!

http://www.haberbox.com/Magazin/551-Turk-a...te-bulustu.html (2014 Mod Edit: Check post #2)

Link to post
Share on other sites
  • 4 weeks later...

I had visited Turkey there or four months ago!

I had read Burcu Sufi Demirturk ad. She is Founder of Turkish Asexuals.

For the asexual people who have not visited Turkey before, the first step should be getting familiar with the asexual culture. The asexual culture of Turkey is fairly different than the asexual culture of the western countries, as is the case with the general Turkish culture. Turkey, being situated at the intersection of Europe and Asia geographically, was effected both by the western and oriental cultures. Example,Turkey is the only Muslim country where homosexuality is not illegal. This makes Turkish asexual life unique in the world too. This difference might be good or bad depending on your expectations, but one thing is for sure: It is very vivacious and interesting.

Link to post
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

Guest
This topic is now closed to further replies.
×
×
  • Create New...